>Güneş tek başına güneş sisteminin %99,8 ini oluşturur, Samanyolu galaksisindeki milyarlarca yıldızdan sadece biridir. Aynı dünyada olduğu gibi kendi ekseni etrafında döner, çekirdek bölgesindeki ısı 15.6 milyon derecedir dünyada bu sıcaklığa dayanabilen bir madde henüz keşfedilememiştir.
<hr>
[source](http://www.bhmpics.com/view-the_sun_star_flare-1920x1080.html)
<hr>
Gökyüzüne baktığımızda güneşin 8 dakika önceki görüntüsünü görürüz, çünkü görüntünün bize ulaşması 8.44 dakika alır yani güneş aniden sönse bile bundan 8 dakika sonra haberimiz olur. Güneşin muhteşem bir çekim kuvveti vardır yani güneş normal bir sıcaklıkta ve yer kabuğu gibi bir yüzeye sahip olsaydı bile üzerinde yürü yemezdik adeta yapıştırılmış gibi hareket edemezdik. Güneşin kütle çekimini dünyadakine eşitlesek ve güneşin sıcaklığına dayanabilen kıyafet icat etsek yineden dünyadaki gibi güneşin üzerinde yürü yemezdik çünkü güneş iyonize olmuş gazdan oluşmuştur yani katı değildir. Güneş hidrojen moneküler bulutun hızla kendi içine çökmesi sonucu oluşmuştur evrendeki tüm yıldızlar gibi güneşinde bir sonu vardır. 5 milyar yıl içinde kendi kendini bitirmeye başlayacaktır, fakat kendini bitirirken bizi de bitirecektir. Güneş ölürken sakin durmayacak git gide büyüyecek ve kırmızı deve dönüşecek. O gün yaşıyor olup gökyüzüne bakıyor olabilseydik dehşet bir manzara ile karşılaşırdık. Güneşin yaşı şuanda 4.5 milyar kırmızı dev olmasına 4.5 .5 milyar yıl var fakat 1 1.5 milyar yıl sonra güneşin sıcaklığı dünyadaki suyun büyük bir kısmını buharlaştıracaktır.
<hr>
[source](https://wallpaperscraft.com/download/sun_stars_space_light_58237/1920x1080)
<hr>
Güneşe çıplak gözle bakmak çok zararlıdır, özellikle çocukların bu konuda uyarılması şarttır. Güneşe çıplak gözle bakıldığında retina ısınmaya başlar ve zarar görür. Dürbün veya teleskopla güneşe bakmak ise kalıcı körlüğe sebep olur, bakar bakmaz retinadaki hücrelerimiz ölmeye başlar bu konuda çok dikkatli olmak gerekir. Çocuğunuzun kör olmasını istemiyorsanız bu konuda onu mutlaka bilgilendirin. Gökyüzüne baktığımızda güneşi dünyaya yakın zannederiz halbuki oldukça uzaktır. Güneşe olan uzaklığımız ortalama 150 milyon kilometredir yakın zannetmemizin sebebi ise büyüklüğüdür. Toplumun büyük bir kesiminin inandığı şehir efsanesine değinmeden geçemeyeceğim, efsaneye göre güneşe 1 cm yakın olsak yanarmışız 1 cm uzak olsa donarmışız, böyle bir şey yoktur. Dünya güneş etrafındaki yörüngesi nedeniyle yılın belli zamanlarında güneşe bir kaç milyon km ışık yılı uzaklaşmaktadır, ayrıca her güneş sisteminde yaşanabilir bölge vardır. Güneş sisteminde ise bu bölge güneşe göre 110 120 milyon kilometreden başlayıp 230 250 milyon kilometre mesafeye kadar uzanır, yani ortalama 150 milyon kilometre alan içerisinde dünya güvendedir fakat bundan sonrası yaşamı sonlandırabilir. Güneşe bazen kuyruklu yıldızlar çarpmaktadır fakat güneş bu olaydan çok fazla etkilenmemektedir. Aynı kuyruklu yıldızların dünyaya çarptığını düşünürsek dünyada geri dönüşü olmayan felaketler zinciri tetiklenir.
<hr>
[source](https://wall.alphacoders.com/big.php?i=460060)
<hr>
Dünyada bir maddenin yanması için oksijene ihtiyaç vardır, peki uzayda oksijen yoksa güneş nasıl yanar. Araştırmayı seven insanların ilk sorduğu sorulardan biri budur. Sanılanın aksine güneş yanmaz güneşte gerçekleşen fizyon reaksiyonudur, en basit haliyle anlatırsak güneşin çevresindeki hidrojen atomları bir araya gelerek helyuma dönüşür bu nükleer reaksiyon sonucunda ısı ve ışık ortaya çıkar yani güneşin ısı ve ışık yayması için oksijene ihtiyacı yoktur. Bir diğer konuda güneşin gökyüzünü maviye dönüştürmesidir, ayda gündüz vakti gökyüzüne baktığımızda her şey siyahtır dünyada ise mavi olmasının sebebi atmosferin ışığı saçmasıdır. Güneşten gelen ışınlar gaz moneküllerine çarparak saçılır kısa dalga boyu olan mavi ışınlar en çok saçılmaya uğrayan ışınlardır. Diğer ışınlara oranlara daha fazla saçılan mavi ışınlar gökyüzünü maviye bular. Güneş doğarken ve batarken kırmızıya dönmesinin sebebi ise benzer bir olaydan ibarettir. Güneş batarken güneş ışınlarının atmosferde kat ettiği yol uzar buda daha çok saçılmaya sebep olur, mavi ışınlar saçılır geriye kırmızı ışınlar kalır buda güneşi kırmızı görmemize sebep olur. Aynı olayı ay doğarken ve batarken de görmemiz mümkündür, malesef güneş uslu duran bir çocuk değildir güneşte küçük veya büyük ölçekli patlamak meydana gelmektedir bu patlamalardan sonra güneş fırtınaları ortaya çıkmaktadır.
<hr>
[source](https://nayn.co/tarihin-en-buyuk-gunes-tutulmasi-21-agustosta-gozlemlenecek/)
<hr>
Dünyanın doğal koruma kalkanı olan manyetosfer sayesinde bunlardan korunuruz, fakat fırtınanın şiddeti büyüdükçe manyetosfer de etkisiz kalır biz bu fırtınaları hissetmeyin fakat hisseden başka şeyler var, elektrikli cihazlar. Büyük bir güneş fırtınasında elektrik şebekesi ve elektronik cihazlar kullanılamaz duruma gelebilir. Bu 2 3 saatlik elektrik kesintisi ile ve interneti kullanamadığımız için homurdanmaya başlıyoruz. Kesintinin süresi biraz daha uzarsa telefonlarımızın da şarjı kalmayacağı için daha da kızıyoruz, peki bir yıl boyunca elektriğimizin olmadığını varsayalım.Buz dolabı yok, kombi yok, klima yok, televizyon yok, internet yok, lamba yok, asansör yok ve daha bir çok şey yok yani elektriğin olmaması bizi bir anda 100 yıl geriye atıyor. Aslında güneş rüzgarlarını hepimiz görüyoruz, kutuplarda bunu aroro şeklinde görüyoruz normalde kutuplara yakın bölgelerde görülen bu görsel şölen büyük bir güneş fırtınası sırasında dünyanın her yerinde görülebilir. Gördüklerimiz yer yüzününün manyetik alanı ile güneşten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal taşımalardır. Bir gece uyandığınızda gökyüzünde böyle bir ışık gösterisiyle karşılaştığınızda sevinmeyin çünkü bu olan büyük bir felaketin habercisi olabilir gelen fırtına elektrik kesilmesinden ziyade gökteki uçakları helikopterleri ve uyduları tepemize düşürebilir.
<hr>
[source](https://wallpaperscraft.com/download/sun_sunset_sea_9837/1920x1080)
<hr>
Elektriğin olmadığı ve kaosun yaşandığı ortamlarda suç oranları da maksimum seviyeye çıkar. Elektriğin olmadığı ortamda üretimde düşer buda yiyecek bulmayı zorlaştırır. Elektriğe bağlı olarak çalışan su şebekeleri de devre dışı kalır, kanalizasyon ve su şebekelerinin devre dışı kalması hijyen sorunlarını ortaya çıkartır buda bulaşıcı hastalıklara davettir. Hastaneler elektrik olmadığından çoğu hastaya hizmet veremez bu durumda bulaşıcı hastalıklar insanları kırıp geçirebilir. Şuan bizim için önemsiz olan hastalıklar hastanelerin hizmet verememesiyle ölümcül hastalıklara dönüşecektir, buda toplu ölümlere sebebiyet verecektir. Kısacası güneş fırtınaları bizi doğrudan öldürmez ama dolaylı yoldan öldürebilir. Güneş fırtınaları dünya tarihi boyunca bir çok kez yaşanmıştır fakat elektrik kullanımı çok geniş bir süreci kapsar daha önce yaşananlar elektrik olmadığı için insanları etkilememiştir insanlar bunu sadece görsel şölen olarak izlemiştir.